İnsan Haklarını Çiğneme Günü Kutlamaları!
Ne değişti de 12 Eylül cuntacılarının, 12 Eylül sonrası çeteleşmiş devlet güçlerinin suçlarına ortak oluyor? Toplumsal belleğimizde böyle ağır bir insanlık suçunun ört bas edilmesine ortak olan politikacı diye yer etmeyi nasıl içine sindirebiliyor?
Geçtiğimiz cumartesi günü de bundan önceki cumartesi günleri gibi hukuk devletinin ve insan haklarının üzerinde tepinme günü olarak kutlandı.
Kaybettirilen, mezarlarının nerede olduğu bile bilinmeyen yakınları için Galatasaray Meydanı’nda 960. kez toplanmak isteyen Cumartesi Anneleri, itildi, kakıldı, aralarında ters kelepçeyle gözaltına alınanlar oldu.
Siz bu yazıyı okurken muhtemelen hepsi serbest bırakılmış olacak çünkü bu artık haftalık bir rutine dönüştü.
Deyim yerindeyse “polis devleti kutlamalarının” bir parçası oldu.
Anayasa Mahkemesi, çok değil, geçtiğimiz cumartesi gününden 3,5 ay önce Cumartesi Anneleri’nin eylemlerinin polis marifetiyle engellenmesinin “hak ihlali” olduğuna karar vermişti.
Bundan 260 hafta önce düzenlenen toplantı, tıpkı geçtiğimiz hafta olduğu gibi polis tarafından şiddet kullanılarak engellenmiş ve 47 kişi gözaltına alınmıştı.
Anayasa Mahkemesi, kararında “toplantı ve gösteri yürüyüşü hakkının ihlal edildiğine” karar vermişti.
O tarihten 3 ay önce 23 Şubat’ta Anayasa Mahkemesi yine aynı konuda aynı kararı vermişti: Cumartesi Anneleri’nin toplantı ve gösteri düzenleme hakkı ihlal ediliyor.
Anayasa’ya göre Anayasa Mahkemesi’nin kararları kesindir ve her makamı bağlar.
Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın katıldığı her toplantıda altını çizerek vurguladığı gibi!
Normal olarak anayasasında böyle bir hüküm olan bir ülkenin Anayasa Mahkemesi Başkanı’nın, hâkimlerin, savcıların, hukukçuların, politikacıların filan katıldığı toplantılarda bunu hatırlatmasından daha garip bir şey olmaması gerekir.
Kaynak: https://t24.com.tr/yazarlar/mehmet-y-yilmaz/insan-haklarini-cigneme-gunu-kutlamalari,41218